Uzun yıllardır İtalya'yı görmeyi çok istiyordum özelliklede MSA'dan mezun olduktan sonra.Nedenini bilemiyorum ama İtalya'yı görememek hayatımda büyük bir kayıp olacakmış gibi geliyordu.Aslında bu düşünceye yeme içme işine girdikten sonra kapıldım desem daha doğru olur.İtalya'ya gittiğimde haksızda olmadığımı gördüm.İnsanların zerafeti,yemek yemeye verdikleri önem beni açıkcası çok etkiledi.Sokaklardaki bakımlı insanlar, mis gibi ıhlamur ağaçlarının arasında uzanan tarihi semtler,küçük ama muhteşem özenli mini restaurantlar herşey çok güzeldi...Okadar büyülü bir ülke ki kuzeyinden güneyine bambaşka süprizlerle karşınıza çıkabiliyor.Milano gibi modanın kalbinin attığı bir şehirden Toscana bölgesine uzanırken üzüm bağları ve zeytin ağaçları Alpinlerden size kucak açıyor.Makarna,şarap,parmesan,dondurma,balık, doğa,tarih inanın başınızı döndürmeye yeter.Gelelim benim İtalya seyehatimin asıl amacına :)) bukadar güzellikten sonra italyan mutfağını öğrenmek istemek pekte şaşılacak bişey olmasa gerek, bende bu büyünün etkisiyle dünyaca bilinen bir okulun yani ALMA'nın yerini öğrendim ve yola çıktım.Uzun telefon görüşmeleri ve maillerden sonra bir randevu alabildim.Eşimle küçük bir araba kiralayıp Milano'dan Parma'ya sabah 7 'de yola çıktık.Okadar heycanlıydım ki eğer okulu beğenirsem 4 ay eğitim için orada kalıcaktım ve sonunda İtalya'nın en ünlü restaurantlarında stajer olarak 4 ay eğitim görme imkanm olacaktı..Muhteşem bir 8 ay ...Signora venerdi saat 8.30 gibi bizi kapıda karşılama nezaketini göstererek okulun tanıtımını yaptı sonramı ne oldu işte size İtalya resimleri ..Stajımı yapamasamda ben artık bir ALMA'lıydım..
hoşçakalın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder